3I/ATLAS Güneş sistemimize yıldızlararası boşluktan gelen üçüncü ziyaretçi

2019’un sonlarında Hawaii’deki Pan-STARRS teleskobu evrenin derinliklerinden gelen soluk bir ışığı kaydetti. Kısa süre sonra gökbilimciler bunun sıradan bir kuyruklu yıldız değil, güneş sistemimize yıldızlararası boşluktan gelen üçüncü ziyaretçi olduğunu anladı. Resmî adıyla: 3I/ATLAS. “3I” ifadesi, onun “üçüncü yıldızlararası cisim (Interstellar Object)” olduğunu belirtiyor. Ondan önce yalnızca iki tanesi biliniyordu: 1I/‘Oumuamua (2017’de tespit edildi, puro şeklinde ve tuhaf hızda dönüyordu), 2I/Borisov (2019’da bir amatör astronom tarafından keşfedildi, klasik bir kuyruklu yıldız görünümündeydi). Atlas, bu iki gizemli öncünün ardından gelen üçüncü elçi oldu. 3I Atlas, Güneş’e hiçbir zaman tehlikeli derecede yaklaşmadı. Ancak geçişi sırasında bilim insanları onun yörüngesinin hiperbolik olduğunu doğruladı — yani o, Güneş’in çekiminden kurtulacak kadar hızlıydı. Spektrometre verileri, kuyruklu yıldızın içeriğinde karbon monoksit, siyanür ve metan buzları barındırdığını gösterdi. Bu bileşim, onun bizim Güneş sistemimizin dışında, başka bir yıldızın çevresinde oluştuğuna işaret ediyor. Gökbilimci Dr. Karen Meech bu konuda şunu söyledi: “3I Atlas, uzayın dondurucu derinliklerinden gelen bir zaman kapsülü. Onu izlemek, başka bir güneş sisteminin kimyasal imzasına bakmak demek. 2025 itibarıyla 3I Atlas artık Güneş sisteminin dışına doğru hızla uzaklaşıyor. Son yapılan hesaplamalara göre saniyede yaklaşık 26 kilometre hızla, Herkül takımyıldızı yönünde ilerliyor. Artık çıplak gözle görülemiyor, ancak radyo teleskoplar hâlâ zayıf sinyallerini izlemeye devam ediyor. NASA’nın bazı astrofizikçileri, onun Oort Bulutu’nun ötesinden geçmiş olabileceğini ve şu an “güneş çekim etkisinden tamamen kurtulduğunu” belirtiyor. Uzmanlar, Atlas gibi yıldızlararası cisimlerin gelecekte daha sık tespit edileceğini söylüyor. Çünkü artık teleskoplarımız çok daha hassas özellikle 2027’de devreye girecek olan VeraRubin Gözlemevi, bu tür ziyaretçileri haftalar içinde yakalayabilecek. Bazı araştırmacılar 3I Atlas’ın yıldızlararası kökeni üzerine spekülatif teoriler de ortaya atıyor; Bazıları, bu tür kuyruklu yıldızların yaşamın yapı taşlarını galaksiler arası taşıyabileceğini, Diğerleri ise bu cisimlerin galaktik medeniyetler arası “tohumlar” olabileceğini öne sürüyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da, bu tür fikirler gökyüzünün romantik tarafını yeniden hatırlatıyor. Atlas artık uzaklaşıyor. Belki bir daha asla geri dönmeyecek. Ama ardında bıraktığı iz, bize şu gerçeği hatırlatıyor: Dünya, evrenin sessiz bir köşesi değil sürekli ziyaretçileri olan canlı bir sistem. Her yıldızlararası cisim, bir mesaj taşıyor. Kim bilir, belki de 3I Atlas, milyarlarca yıl önce bir başka güneşin etrafında dönen kayıp bir dünyanın parçasıydı. Ve şimdi, sonsuz boşlukta kendi hikâyesini yazmaya devam ediyor.    Yazan : Faik Balkan Demirsu
Benzer Videolar