Direksiyon Başında Aynalar Değil, Kültür Çarpışıyor

Dünyada Trafik Kültürü Üzerine Bir Gerçeklik Portresi Yazan: Cem  Bayram SEÇEN Özel Haber Trafik... Sadece yolların değil, toplumların aynasıdır aslında. Direksiyon başına geçen herkes, sadece bir aracı değil; ait olduğu kültürü, sabrını, öfkesini ve saygı anlayışını da beraberinde taşır. Bugün dünyanın dört bir yanında trafik, sadece ulaşımın değil, yaşam tarzının da bir göstergesi haline gelmiş durumda. Avrupa’nın Disiplini: Kuralların Toplumsal Refleksi Almanya, İsveç ve Hollanda gibi ülkelerde trafik kuralları yalnızca yasal zorunluluk değil, sosyal bir bilinç meselesidir. “Yeşil yandı, ama bir yaya var” diyerek duran sürücüler, aslında küçük bir hareketle büyük bir fark yaratırlar. Özellikle Almanya’daki “Autobahn” sisteminde hız sınırı olmamasına rağmen, kazaların az olması; disiplin, eğitim ve saygı kültürünün yansımasıdır. Bir Alman trafik psikoloğuna göre, “Yolda sabır göstermek, karşındakine değil kendine saygı duymaktır.” Bu anlayış, Avrupa trafiğinde sadece düzeni değil, güveni de sağlar. Asya’da Kalabalığın Dansı: Kaosun İçinde Akış  Hindistan, Vietnam veya Endonezya gibi ülkelerde trafik; bir bakıma kaosun düzenle buluştuğu bir sahnedir. Klakson sesleri bir iletişim dili gibidir “Dikkat et”, “Ben geliyorum”, “Geçiyorum!” mesajları havada uçuşur. Delhi’de bir taksi şoförüne sorduğunuzda, gülerek şunu der: “Bizim yolların kuralı yok, ama herkesin kendi ritmi var.” Gerçekten de bu ritim, karmaşık ama işleyen bir sistem oluşturur. Trafik lambalarının pek işlemediği kavşaklarda bile milyonlarca insan bir şekilde hedeflerine ulaşır. Bu durum, toplumsal sabırla sezgisel bir koordinasyonun birleşimidir. Amerika’da Trafik: Konforun ve Bireyselliğin Sembolü ABD’de trafik kültürü, bireyselliğin güçlü bir yansımasıdır. Geniş otoyollar, otomobil markalarının kişisel kimlik göstergesi haline geldiği bir kültür yaratmıştır. Ancak Amerikan trafiğinin en dikkat çekici yönlerinden biri, “roadrage” ( yol öfkesi ) vakalarının artması. Uzmanlara göre bu, modern stresin, bireysel baskının ve şehirleşmenin doğal bir sonucu. Los Angeles’tan bir trafik uzmanı şöyle diyor: “Arabalar artık özgürlük sembolü değil, sıkışmışlığın göstergesi haline geldi.” Türkiye’de Durum: Sabır Testinin En Yoğun Yaşandığı Alan Türkiye’de trafik, sadece bir ulaşım sorunu değil, toplumsal bir davranış laboratuvarı gibidir. İstanbul’un sabah trafiğinde herkes “bir dakika daha erken” varma telaşındadır. Bu telaş, sık sık korna seslerine, aceleci manevralara ve bazen de tehlikeli sürüşlere dönüşür. Ancak aynı trafikte, yaşlı bir yayaya yol veren, ambulansa anında şerit açan binlerce sürücü de vardır. Türkiye’de trafik kültürü, tıpkı ülkenin kendisi gibi: duygusal, ani ama dayanışmacı. Sonuç: Yolun Ortasında İnsan Var Dünyanın neresine giderseniz gidin, trafik kültürü aslında insan kültürüdür. Bir ülkenin yollarında ne kadar saygı, sabır ve bilinç varsa; sokaklarında da o kadar huzur vardır. Yollar, sadece asfalt değil toplumun karakterinin en açık sahnesidir... Yazan: Cem  Bayram SEÇEN Özel Haber
Benzer Videolar