13 Mart 2025 Perşembe
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Bursa mitinginde diploma gündemine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.Başkan İmamoğlu, “35 yıl sonra diplomamı iptal ettirmek istiyorlar. Öyle aceleleri var ki savcılık ikinci kez yazı yazmış işleri hızlandır diye. Oysa üniversite 5 yıl önce karar vermiş. Ama davanın Ankara’daki savcısı ‘Ekrem karşıma çıkmasın’ diyor. CHP’nin adayını da kendi belirleyecek aklınca. Ama bu partide milyonlarca Ekrem var bunu bilmiyor. Davanın asıl savcısı var ya Ankara’da, malum şahsın acelesi var. 23 Mart’tan önce ‘diploma iptal edilsin’ diyor. Benim 35 yıllık diplomamı iptal ettirmeye çalışanlar başarılı olurlarsa yarın da sizin 40-50 yıllık zeytin tarlalarınıza, bankadaki paranıza çökerler.” dedi.
Program CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın konuşmasıyla başladı. Yeşiltaş, ülkenin geleceği için erken seçimin önemini vurguladı. Bu düzenin değişmesi gerektiğinin altını çizerek konuşmasına başlayan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Ülkeyi bu karanlıktan kurtarmanın tek yolu erken seçim ve o seçimle kurulacak olan halkın iktidarıdır. 23 Mart Türkiye için tarihi bir gündür, cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğimiz gündür. Kararlı mücadelenin başlangıcıdır. 23 Mart’ta sandık başına gidin ve oylarınızı kullanın. Seçilmiş belediye başkanlarının, sendika başkanlarının esir tutulduğu bu günlerde CHP’nin yüz akı olduğunu en iyi biçimde göstermek zorundayız. Öyle haklı bir mücadele vereceğiz ki, CHP’li olmaktan her gün daha büyük gurur duyacağız.” dedi. Yeşiltaş’ın ardından kürsüye çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ülkenin her yerine güçlü bir mesaj vermek için bir araya gelindiğini belirtti. Bu coşkulu kalabalığın demokrasiye, adalete, eşitliğe olan özlemini gösterdiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Bozbey, “Hep birlikte, daha adil bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Balıkesir, Bilecik, Kütahya ve Yalova başta olmak üzere komşu illerden gelen il başkanları, ilçe belediye başkanların ve örgütte görev yapan herkes hoşgeldiniz. Partimizin evladı, mücadelesiyle gurur duyduğumuz, TBB Başkanı, İstanbul Belediye Başkanımız, Cumhurbaşkanı aday adayımız, değerli dostum ve kardeşim Ekrem İmamoğlu Bursa’ya hoşgeldin.” dedi. Ekrem İmamoğlu’nu yıldırmak için birçok yol denendiğini ifade eden Başkan Bozbey, “Yılmayacağız. Biz mücadele azmimizi Cumhuriyetimizin kurucusundan alıyoruz. Ülkemizi eşitlikçi, adil, halkçı ruhuna hep beraber kavuşturacağız. Türk milletinin gücüne güveniyoruz. Biz, Türkiye’nin özüyüz, gücüyüz. CHP’liler, kenetlenin. Ülkemizi, yeniden ayağa kaldıracağız. Omuz omuza verip, sokak sokak gezeceğiz ve başaracağız.” şeklinde konuştu.
23 Mart’ın önemini vurgulayan Başkan Bozbey, o günün ‘zulme dur demek’ olduğunu ifade ederek, “Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine sahip çıkacağız. Sadece vazgeçenler kaybeder. Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Artık tüm Türkiye’ye bahar gelecek.” dedi.
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ekrem Başkan’ın yanında olduğunu açıklayan Bozbey, yargıyı bağımsız kılmak, kadınların eşit ve özgür bireyler olarak toplumsal hayatta var olmaları için Bursa olarak Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduklarını ifade etti. Son olarak Ekrem Başkan‘a seslenen Mustafa Bozbey, “Yolunuz yolumuzdur.” ifadelerini kullandı.
Bursa halkı ve CHP örgüt üyelerinin yoğun alkışlarıyla konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Ön Seçim Adayı ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ekonominin kötüye gidişine dair konuştu.
Bu ülkedeki en büyük sorunun, ülkeyi yönetenlerin adalet duygusunun kalmamış olması olduğunu ve bir iktidarın adalet duygusunu yitirdiğinde o memleketin bereketinin kaçacağını vurgulayan Başkan İmamoğlu, “Bu ülkede emekli, borçlanıyor. Bu ülkede üreteni, sanayiciyi, istihdam sağlayanlarını bile korkutmayı, baskı altına almayı kendine siyasi strateji görenlerin altındayız. Millet, seni evine yollayacak. Amacı adaleti sağlamak olan Türk yargısını bile zor durumda bırakıyorlar. Adaleti sağlamak için uğraşanlara düşman oluyorlar.” dedi.
Hükümete serzenişte bulunan Başkan İmamoğlu, “Bu ülkenin her yerindeki yerel yönetici arkadaşlarım kent lokantalarını açtılar. Orada gidip yemek yediği için bir insana soruşturma açıyorlar. Memleketimizi sıkıntıya sokuyorlar. Dar gelirli ailelerin çocukları için kreşler açtık ve açmaya devam ediyoruz. Onlar kapatmak için uğraşıyorlar.” dedi.
Bu yola, milletin hakkını millete vermek için çıktıklarını ifade eden Başkan İmamoğlu, “İmamoğlu geliyor, tarihi Türkiye Cumhuriyetinin gençleri yazacak. İktidar olacağız, milletin hakkını alacağız. Bu milletin en kaliteli sağlık ve eğitim hizmetlerine ulaşmaya, afetler efkarlı koymaya hakkı var. Bu milletin mahkemelere gözü kapalı güvenmeye hakkı var.” şeklinde konuştu. “Bu kardeşiniz, bu yoldaşınız tüm acıları dindirmek, siyasi cinayetlerin son bulduğu bir ülke kurabilmek için yola koyulmuştur.” diyerek konuşmasına devam eden Başkan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: “Adalet mücadelesi, her koşulda mağdurun ve hukukun yanında durarak yol yürünür ve kazanılır. Millete hizmet eden yöneticiler, her şeyin sahibinin millet olduğunu bilir. CHP, kayıtsız şartsız millete güvenmenin partisidir. Partinizin Cumhurbaşkanı adayını sizler belirleyeceksiniz. 23 Martta Türkiye’de siyaset yeni bir yola giriyor. 23 Mart’ta, Türkiye’nin gözü kulağı CHP’de olacak. O gün demokrasiye bağlılığımızı, mücadele kararlılığımızı, seçime hazır olduğumuzu göstereceğiz.” Başkan İmamoğlu’na, “Başkanım korkuyorlar sizden” diyen bir vatandaşa Başkan Ekrem İmamoğlu, “Biliyorum korkuyorlar. Zalimler benden korksun.” şeklinde cevap verdi. Konuşmasını “Milletin hakkını almaya geliyoruz” diye sürdüren İmamoğlu, “Hakça bir düzen kurmaya geliyoruz. Huzurun, güvenin, kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye kuracağız. And olsun kuracağız.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, kendisine açılan diploma soruşturmasına da değinerek 35 yıl sonra diplomasını iptal ettirmeye çalıştıklarını söyledi. 5 yıl önce diplomasında usulsüzlük olmadığının ortaya çıktığını açıklayan Başkan İmamoğlu, “Malum şahıs 23 Mart’tan önce ‘Diploma iptal edilsin’ diyor. CHP adayını da aklı sıra kendi belirleyecek. Üniversiteden MSB’ye kadar pek çok kurumun onayladığı resmi belge, bir kişinin siyasi ihtirasıyla iptal edilirse bu ülkede kimse elindeki resmi evraka güvenemez.
Bağınıza, bahçenize, bankadaki paranıza çöker bunlar.” dedi. Başkan İmamoğlu sözlerini, “23 Mart’ta çok güçlü bir adım atacağız. Bu kötülükleri bize yaşatanlar yenilecekler. Hoşgörümüze yenilecekler. İmamoğlu, “Her şey çok güzel olacak” sözleriyle konuşmasını tamamlayarak partilileri 23 Mart’ta oy kullanmaya çağırdı.. Haber; Cem Bayram SEÇEN
Türk Anneler Derneği (TAD) Bursa Şubesi üyeleri, her yıl ramazan ayında geleneksel olarak düzenlenen iftar daveti Gönlü Ferah Otel’de gerçekleşti. Düzenlenen iftar yemeğine tüm üyeler ve eşleri katıldı. Dönem Başkanı Yasemin Mutlu rahatsızlığından dolayı geceye katılamazken geceye Başkan Yardımcısı Sema Güzelkazazve yönetim kurulu örnek bir ev sahipliği yaptı.
İftarda konuşan TAD Bursa Şubesi Başkan Yardımcısı Sema Güzelkazaz, yeni dönemde de bir yandan burs verdikleri öğrencilerin hayatına dokunmaya devam ederken, diğer yandan gerçekleştirecekleri sosyal sorumluluk projeleriyle özellikle annelerin yanında olmayı sürdüreceklerini ifade etti. Sema Güzelkazaz’ın konuşmasının ardından söz alan Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi üyesi Gizay Tanca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili bir konuşma yaptı.
Tanca konuşmasında ”Kadınlarımız, hem ailelerimizi hem de iş dünyamızı şekillendirmektedir. Kadınların güçlendirilmesi sadece bireyler için değil, tüm toplum için gereklidir. Erkek egemenliğinin olduğu ülkemizde bu ön yargıyı ortadan kaldırmalı ve iş hayatında ve sosyal yaşamda kadınların daha görülür ve etkili olmasını sağlamak gerekiyor” dedi. Konuşmalar sonrasında kuruluşundan bu güne dek dernek çalışmalarında yer alan üyelere yaptıkları özverili çalışmalardan dolayı teşekkür ederek çeşitli hediyeler verdi. Haber ; Cem Bayram SEÇEN
İş dünyasının önde gelen liderleri tarifeli uçuşların getirdiği zamanlama sorununu, özel jetleri ile aşıyor. Özel jetler kalabalık seyahatleri daha konforlu hale getirirken, iş dünyasının önde gelen isimleri de yurt dışı seyahatlerini özel jetleri ile gerçekleştiriyor. Forbes Dergisi’ne göre, 2023 yılında 110 özel jetle 25. sırada dikkat çeken Türkiye, 2024 yılında özel jet sayısını yüzde 43,6 oranında artırarak 158’e çıkardı. Bu rakamla beraber Türkiye özel jet sahipliği sıralamasında 13. sıraya yükseldi.
MEHMET NAZİF GÜNAL 80 MİLYON DOLARLIK JETİNİ BEKLİYOR
Türkiye’nin en pahalı iş jeti, MNG Yatırım Holding’in sahibi Mehmet Nazif Günal’a ait olan 80 milyon dolarlık Bombardier Global 8000. Jet sipariş edildi, ancak jet henüz teslim edilmedi. Kalyon Holding ve Turkuvaz Medya Grubu yönetim kurulu başkanı Cemal Kalyoncu da 43 milyon dolarlık Bombardier Global 5500 ve 9 milyon 950 bin dolar Bombardier Challenger 605’e sahip.
MEHMET CENGİZ’İN İKİ UÇAĞI VAR
Cengiz Holding’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mehmet Cengiz’in de iki uçağı var: 65 milyon dolarlık General Dynamics Gulfstream G650 ve 19,5 milyon dolarlık Cessna Citation Latitude. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan da 36,5 milyon dolarlık Falcon 2000LXS’e sahip. Koç Holding Yönetim kurulu başkanı Ömer Koç’un da 62 milyon dolar Dassault Systems Falcon 8X ve 57 milyon dolarlık Dassault Systems Falcon 6X’i bulunuyor.
Tosyalı Holding Yönetim kurulu başkanı Fuat Tosyalı’nın da 53 milyon dolarlık Dassault Systems Falcon 7X ile 16 milyon dolarlık aynı firmadan Falcon 2000S’i bulunuyor. Nihat Özdemir ve Ahmet Yahya Kiğılı da 53 milyon dolarlık Dassault Systems Falcon 7X kullanıyorlar.
EN PAHALI İKİNCİ UÇAK MEHMET ALİ AYDINLAR’DA
Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın da tek uçağı en pahalı ikinci uçak olarak 79 milyon dolarlık General Dynamics Gulfstream G700. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk de, 60 milyon dolarlık General Dynamics Gulfstream G550 kullanıyor. Acun Ilıcalı ile Hüseyin Başaran 13 milyon dolarlık Bombardier Global XRS’e biniyor. Ahmet Çalık ve Mehmet Erdemoğlu ise 9 milyon 950 bin dolarlık Bombardier Challenger 605’i, Selçuk Bayraktar ve Murat Özyeğin ise 32 milyon dolarlık Bombardier Challenger 650 kullanıyor. Erman Ilıcak, Fettah Tamince, Yıldırım Demirören ve Mehmet Tara’nın seçimi ise 9,5 milyon dolarlık General Dynamics Gulfstream G450 oluyor. Haber Editörü ; Cem Bayram SEÇEN
Türkiye’de uzun zamandır gündemde olan süresiz nafaka uygulaması ve boşanma davalarının uzun sürmesi başta olmak üzere, aile hukukundaki tüm sorunlu alanlar yeniden ele alınacak. Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde, AK Parti’nin Adalet Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte hazırladığı düzenleme paketi, aile hukukunda köklü değişiklikler getirecek.
Bir gün evli kalıp yıllarca nafaka ödenmeyecekÖzellikle bir gün süren evliliklerin ardından yıllarca nafaka ödenmesi gibi durumların önlenmesi, boşanma davalarının uzun sürmesi nedeniyle kadınların ve çocukların mağduriyet yaşamaması, aile mahkemelerindeki yargılama usullerinin modernize edilmesi ve şiddet içermeyen aile içi anlaşmazlıklarda ara buluculuk sisteminin uygulanması gibi konularda kapsamlı çalışmalar yapılıyor. Bu çerçevede, mal rejimi nedeniyle 10 yılı aşan çekişmeli boşanma davalarının sona erdirilmesi adına, boşanma davasının hızlı bir şekilde sonuçlandırılması ve mal paylaşımı, nafaka, tazminat ve velayet gibi konuların ayrı davalar şeklinde ele alınması planlanıyor.
Mağduriyetler giderilecek
AK Parti’nin hukukçuları, Avrupa ülkelerinde de bu sistemin olduğunu hatırlatarak, “Birçok ülkede boşanma davasıyla nafaka veya mal paylaşımı davası ayrı yürütülürken Türkiye’de nafaka, velayet veya mal rejimi davası boşanma davası ile birlikte sonuçlandırılıyor. Bütün konular aynı davada karara bağlanıyor. Bu da boşanma sürecini çok uzatıyor. Taraflar mağdur oluyor. Bu konuda çok şikâyet var. Mesela, ikinci evliliğini yapamıyor veya yaşı geçiyor çocuk yapamıyor. İki taraf da boşanma konusunda kararlı ama bazı konularda anlaşma sağlanamadığı için yıllarda süren çekişme hem kadında, hem erkekte ve varsa çocukta travmalar oluşturuyor. O sebeple boşanmalarda tarafların iradesine uygun, yeni mağduriyetlere yol açmayan bir usul geliştiriliyor” dedi.
Nafakada süre sınırı olacak mı?
Nafaka konusunda ise kadınların mağdur edilmemesi üzerine bir sistem kurulacak. Yapılacak düzenleme ile ömür boyu nafaka uygulamasına, bazı istisnalar hariç olmak üzere son verilecek. Nafaka bağlanması için evlilik süresi, kadının yaşı, gelir durumu, çocuk olup olmadığı, tarafların kusur oranı gibi ölçütler dikkate alınacak. Kadının yaşı, çalışamayacak durumda olması gibi şartlar söz konusu ise nafakada süre sınırı olmayacak. Bu durumdaki kadınlar ömür boyu nafaka alabilecek. Haber ; Cem Bayram SEÇEN
ABD Başkanı Donald Trump’ın, 1970’lere dayanan, Sovyetler Birliği döneminde kurduğu bağlantılar akıllara önemli bir soruyu getiriyor: Donald Trump Moskova için ‘kullanışlı aptal’ mı? ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Şubat’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesiyle başlayan süreç, geleneksel ittifakları altüst edebilecek düzeyde kaygılara yol açarak Rusya’yı, yeniden küresel siyasetin en üst düzey masasına taşıdı. Ancak Trump’ın barış görüşmeleri için oturmak istediği yeni masada sadece Rusya’nın yer alması, Avrupalı liderleri dışlaması ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile canlı yayındaki son kavgası, ABD Başkanı’nın Rusya ile 1970’lere dayanan ilişkisini yeniden gündeme getirdi. Fransız Le Point gazetesi, Trump’ın Rusya ile kurduğu bağlantıları mercek altına alarak Batılı istihbarat servislerinin Sovyetler Dönemi’nden kalma endişesine atıfta bulunuyor.
‘Kullanışlı aptal’ (useful idiot) ifadesini ilk kullanan kişinin Sovyetler Birliği kurucusu Vladimir İlyiç Lenin olduğuna inanılıyor. Genel anlamda, Sovyetler Birliği’ne alet olan Batılı iş adamları için kullanılan bir terim. Ancak Lenin’in bu ifadeyi gerçekten kullanıp kullanmadığına dair kesin bir bilgi yok. Rivayete göre, Kremlin’de önemli bir toplantıya başkanlık eden Lenin konuşmasında, süregelen kıtlık, işgalci Almanlar ve ülke içindeki iç savaşa karşı “Bütün kapitalistleri asacağız” demesinin ardından Bolşevik yoldaşlarından Martov, “Yeni büyük sosyalist hükümetimizin yönetimi altında, onları asmaya yetecek ipi bile bulamadık!” diye cevap veriyor. Lenin de buna cevap olarak, “Onlar [kapitalistler] kendi ülkelerindeki Komünist Parti’yi desteklemek için bize hizmet edecek kredileri sağlayacaklar ve eksik olduğumuz malzeme ve teknik ekipmanı bize sağlayarak, tedarikçilerimize karşı gelecekteki saldırılarımız için gerekli olan askeri sanayimizi yeniden canlandıracaklar,” diyerek, “Kapitalistleri asmaya hazır olduğumda, bu ‘kullanışlı aptallar’ bana ipi krediyle satacaklar,” dediği söyleniyor. Lenin’in bu sözleri de söyleyip söylemediği belli olmamakla beraber, bu bağlamda ‘kullanışlı aptal’ ifadesi günümüze kadar gelerek siyaset ve uluslararası ilişkilerde farklı durumları tabir etmekte de kullanılıyor. İfade, Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında Batı medyası tarafından da sıklıkla kullanılan siyasi bir terime dönüşüyor.
Trump’ın Rusya ile ilişkisi 1970’lerin ortalarına dayanıyor. Trump, New York’un Coney Adası yakınındaki Brighton Beach bölgesinde emlakçılık yapmaya başlıyor. Brighton Beach, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nden (SSCB) ABD’ye giden göçmenlerin – aralarında doğal olarak KGB ajanlarının da olduğu – yerleştiği bir bölge. Elektronik ürünler satan Semyon Kislin ve Temur Sepiashvili’nin, Trump’ın ilk Rus ortakları olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda Rus mafyasından ilk ortakları da denebilir. Bu iki isim, Trump’ın satın aldığı Commodore Oteli’ni elektronik cihazlarla donatmak için Trump ile çalışıyorlar. Geleceğin başkanı Trump’ın bu noktadan itibaren kendisini meşru emlak anlaşmaları, haraççılık, sigorta dolandırıcılığı, karaborsa benzin satışları ve sahteciliği bir araya getiren bir dünyanın içinde bulduğu söyleniyor. Donald Trump karşılaştığı yasal sorunlardan, New York’un ünlü avukatı Roy Cohn sayesinde kurtuluyor. Dolayısıyla hiçbir şey Trump’ın finans ve emlak dünyasındaki yükselişini engelleyemiyor.
Trump, Nisan 1977’de ne muhalif ne de Prag Baharı nostaljisi olan Çekoslovakyalı Ivana Zelnickova ile evleniyor. 2016 yılında gizliliği kaldırılan belgelere göre, Moskova’nın hizmetinde Doğu Almanlarla birlikte etkili faaliyet yürüten Çekoslovak istihbarat servisleri yeni evli çiftle yakından ilgileniyor. O dönemde gayrimenkul sektöründe iş adamı olarak yoluna devam eden Trump’ın, Estee Lauder’in oğlu iş adamı Leonard Lauder’in ev sahipliği yaptığı bir öğle yemeğinde SSCB’nin Washington ve ardından Paris büyükelçisi olacak olan Rus diplomat Yuri Doubinin’in yayına oturtulması ise ‘tesadüf’ değildi. SSCB’de 1980’lerde Perestroyka adlı reformist hareketin başladığı dönemde, Doubinin’in misyonunun bir parçasının da, Amerikalı iş adamlarını “yetiştirmek” olduğu biliniyor. Tam da bu dönemde Donald Trump, Sovyet istihbaratının dikkatini çekmiş gibi görünüyor. Trump’ın 1987’de yayımlanan ve çok satanlar arasında giren ‘Anlaşma Sanatı’ adlı kitabında, Doubinin ile öğle yemeğindeki masada yan yana gelmesiyle ilgili, “Bir şey başka bir şeye vesile oldu … Burada Sovyet hükümetiyle ortaklaşa Kremlin’in karşısında büyük bir lüks otel inşa etmekten bahsediyoruz,” ifadelerine yer verilmişti.
Rus diplomat Doubinin, Ocak 1987’te Trump’a yazdığı mektupta, iş adamının Moskova’ya davet edildiğini bildiriyor. Mektupta, Trump’ın Sovyet turizm acentesi Goscomintourist tarafından davet edildiği ve bu devlet kurumunun hotel projesine ilgili duyduğu belirtiliyor. Intourist ise, KGB’nin Sovyetler Birliği’ne gelme izni verilen tüm yabancıları izlemekten sorumlu bir şubesi. 4 Temmuz 1987’de Moskova’ya Ivana ile gelen Trump’a Kremlin yakınlarındaki National Hotel’de Vladimir Lenin süitinde kalmaları teklif ediliyor. Sovyetler ziyareti sırasında henüz Saint Petersburg ismini almamış olan Leningrad’ı ziyaret eden Trump, otel projesinde herhangi bi ilerleme kaydetmeden New York’a geri dönüyor. Hayatı boyunca ABD dış politikası konusunda fikir beyan etmeyen Trump, Moskova dönüşü ardından 2 Eylül 1987 tarihinde The New York Times, The Boston Globe and The Washington Post gazetelerinde Amerikan halkına ithafen tam sayfa açık mektup yayımlıyor. Yazının alt başlığı ise, “Donald J. Trump’tan, Amerika’nın kendilerini savunma kabiliyetleri olan ülkeleri savunmak için neden para ödemeyi bırakması gerektiğine dair açık mektup.” Trump’ın tam sayfa ilan için 100.000 dolara yakın para harcadığı belirtiliyor.
Eski İngiliz istihbarat görevlisi Christopher Steele tarafından hazırlanan dosya ise, Kremlin’in Trump’ı 2016 ABD başkanlık seçimlerindeki çarpıcı zaferinden önce “en az beş yıl” boyunca yetiştirdiğini ileri sürüyor. Ancak Trump’ın Rusya ile kurduğu bağlantılar uzun yıllar öncesine dayanıyor. Trump’ın en büyük oğlu Donald Trump Jr., 2008’de New York’ta katıldığı bir seminerde – babasının bir gün ABD Başkanı olacağına ihtimal vermeyerek – “ABD’ye üst düzey ürün tedariği açısından bakıldığında, Ruslar varlıklarımızın büyük çoğunluğunun oldukça orantısız bir payını oluşturuyor,” demişti. “Diyelim ki Dubai’de ve kesinlikle SoHo’daki projemizde ve New York’un herhangi bir yerinde… Rusya’dan çok fazla paranın geldiğini görüyoruz.” 2014 yılında babasının İskoçya’daki iki lüks golf sahasının inşasını nasıl finanse ettiğini soran bir gazeteciye ise ikinci oğlu Eric Trump, “Artık Amerikan bankalarına ihtiyacımız yok. Şu anda ihtiyacımız olan tüm fonlar Rusya’dan geliyor,” diye cevap vermişti. Başkan Trump, Temmuz 2018’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile Helsinki’deki zirvede bir araya gelmesinin ardından basın toplantısında ABD istihbarat servislerinin iddialarına karşılık Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesi konusunda Putin’in yanında yer alıyor gibi görünmesi tartışmalara yol açmıştı. Eski Cumhuriyetçi Senatör John McCain, “hiçbir ABD başkanının bir tirana bu kadar alçakça boyun eğmediğini” belirtmişti. McCain, Başkan Trump’ın Putin’e karşı koymakta hem başarısız olduğunu hem de isteksiz olduğunu ifadesine yer vermişti. Şimdi ise, ABD Başkanı Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için hızlı bir anlaşma yapılması için bastırıyor, Rusya’nın 2022 işgalinden Ukrayna’yı sorumlu tutuyor, Ukrayna’yı ve Avrupalı müttefiklerini barış görüşmelerinin dışında bırakıyor. Bu durum, Moskova’ya güçlü ekonomik faydalar getirebilecek bir hediye olarak nitelendiriliyor. … Dış Haberler servisi ..;
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.